Ingiltere, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir ülkedir. Ülkenin kökenleri milattan önceki dönemlere dayanmaktadır. İngiltere’nin tarihine baktığımızda, Romalıların bölgeyi fethetmesiyle başlayan bir süreç olduğunu görmekteyiz. Romalıların ardından Cermen kabileleri bölgeye yerleşmiş ve Anglosakson krallıklarını kurmuşlardır. Ortaçağ boyunca yaşanan çeşitli savaşlar ve krallık mücadeleleri sonucunda İngiltere, 10. yüzyılda birleşmiş bir krallık haline gelmiştir. Norman istilası ve Yüz Yıl Savaşları da ülkenin tarihinde önemli bir yer tutar. İngiltere, tarihte birçok kez diğer ülkelerle savaşmış ve genişlemiştir. Bugün İngiltere, birleşik krallık olarak bilinir ve büyük bir tarihi mirasa sahiptir. İngiltere’nin kuruluşu, sadece siyasi ve askeri olaylarla değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal gelişmelerle de şekillenmiştir. İngiltere’nin kurucusu olarak genellikle Alfred Büyük veya William F.Lone gösterilir. Ancak ülkenin karmaşık tarihine bakıldığında, İngiltere’nin aslında birçok farklı etnik grup ve krallık tarafından kurulduğu görülmektedir. İngiltere’nin tarih boyunca birçok kez işgal edilmesine rağmen, güçlü bir ulus kimliği oluşturmayı başarmış olması dikkat çekicidir. İngiltere’nin bugünkü siyasi yapısı ve kültürel mirası, geçmişten günümüze uzanan karmaşık bir sürecin ürünüdür. Ülkenin tarihindeki bu derinlik ve çeşitlilik, İngiltere’nin dünya üzerindeki önemini ve etkisini de açıklamaktadır.
İngiltere’nin Tarihçesi
İngiltere’nin tarihçesi, binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Adanın ilk yerleşimcilerinin Keltler olduğu düşünülmektedir ve bu dönemde adaya “Britanya” adı verilmiştir. Romalılar M.Ö. 43 yılında adayı işgal etmişler ve uzun bir süre Britanya’yı yönetmişlerdir.
Ortaçağda İngiltere, Norman istilası ve Plantagenet Hanedanı’nın hükümdarlığıyla şekillenmiştir. Tudor Hanedanı döneminde Büyük Britanya adası, İskoçya’nın da dahil olduğu Birleşik Krallık şeklini almıştır. İngiltere, denizcilik ve keşiflerle de ünlenmiş ve Britanya İmparatorluğu’nun temellerini atmıştır.
18. ve 19. yüzyıllarda Sanayi Devrimi ile güçlenen İngiltere, dünya çapında büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Ancak yüzyılın sonlarına doğru imparatorluk zayıflamış ve sömürgelerini kaybetmeye başlamıştır.
- İngiltere, I. ve II. Dünya Savaşları sırasında büyük kayıplar vermiş ve ekonomik olarak zor zamanlar geçirmiştir.
- 20. yüzyılın sonlarına doğru Britanya, Avrupa Birliği’ne katılmış ancak 2016’da yapılan bir referandumla AB’den ayrılma kararı almıştır.
İngiltere’nin tarihçesi, birçok savaş, devrim ve değişimle dolu karmaşık bir geçmişe sahiptir ve ülke hala bu mirasa yasaları, gelenekleri ve kültürüyle sahiptir.
Antik Britanya dönemi
Antik Britanya dönemi, İngiltere’nin tarihinde önemli bir dönemi temsil eder. Bu dönemde Britanya adası, Romalılar, Cermen kabileleri ve diğer göçebe gruplar arasında sık sık el değiştirmiştir. Antik Britanya dönemi boyunca, adanın yerlileri olan Kelt kabileleri, tarım, madencilik ve ticaret gibi faaliyetlerle meşgul olmuşlardır.
Antik Britanya dönemi, büyüleyici yapılar ve anıtların inşasıyla da önemli bir dönemdir. Stonehenge, Avebury ve Silbury Hill gibi antik yapılar hala ziyaretçileri büyülemektedir. Bu dönemdeki insanların ne kadar ustaca inşaat yapabildiklerini görmek şaşırtıcıdır.
- Kelt kabileleri
- Romalılar ve İngiltere’nin işgali
- Antik Britanya’nın ekonomisi
Antik Britanya dönemi, arkeologlar ve tarihçiler için hala büyük bir ilgi konusudur. Bu döneme ait buluntular ve yazılı kaynaklar, Britanya adası hakkında bilgi edinmemizi sağlar. Antik Britanya dönemi, İngiltere’nin kökenlerini anlamak için önemli bir pencere sunar.
Roma İmparatorluğu’nun İngiltere’yi Fethi
Roma İmparatorluğu, M.Ö. 43 yılında İngiltere’yi fethetmeye karar verdi. Bu stratejik karar, İmparator Claudius döneminde alındı ve İngiliz topraklarına Roma hakimiyeti başladı.
Roma orduları, İngiltere’ye karşı başarılı bir sefer düzenledi ve yerel kabilelerle çeşitli savaşlar yaşandı. Ancak, Roma İmparatorluğu’nun disiplini ve gücü, İngiliz topraklarında hakim olmasını sağladı.
Roma’nın İngiltere’yi fethetmesi, bölgede Roma kültürünün yayılmasını ve Roma mimarisinin inşa edilmesini sağladı. Kısa sürede, Londinium (bugünkü Londra) gibi önemli şehirler kuruldu ve Roma İmparatorluğu’nun İngiltere üzerindeki etkisi arttı.
- Roma askerlerinin disiplini ve eğitimi, İngiltere’nin fethinde büyük rol oynadı.
- Roma mimarisi, İngiltere’nin çeşitli şehirlerinde izlerini bıraktı ve günümüze kadar varlığını sürdürdü.
- İngiliz topraklarındaki yerel kabileler, Roma’nın gücü karşısında direnemeyerek Roma yönetimini kabul etmek zorunda kaldılar.
Roma İmparatorluğu’nun İngiltere’yi fethi, tarihsel açıdan önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve İngiltere’nin gelecekteki gelişiminde etkili oldu.
Anglosaksonlar ve Vikin işgalleri
Anglosaksonlar ve Vikingler, Ortaçağ Avrupa’sında önemli bir rol oynamışlardır. 8. ve 11. yüzyıllar arasında İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerine yönelik bir dizi istilada bulunmuşlardır. Anglosaksonlar, İngiltere’nin yerli halkıydı ve Vikinglerin işgaline karşı savaşmışlardır.
- Vikingler genellikle deniz yoluyla seyahat eder ve hızlı saldırılarla bilinirler.
- Anglosaksonlar ise daha yerleşik bir yaşam tarzına sahipti ve tarım ile uğraşıyorlardı.
Bu iki kültür arasındaki çatışmalar, İngiltere’nin tarihini şekillendirmiştir. Vikinglerin İngiltere’ye yaptığı saldırılar, ülkenin yönünü değiştirmiş ve Anglo-Sakson kültüründe önemli değişikliklere neden olmuştur.
Anglosaksonlar ve Vikingler arasındaki mücadeleler, Ortaçağ Avrupa’sının karmaşık ve çalkantılı doğasını yansıtmaktadır. Bu dönemdeki savaşlar, tarih boyunca Avrupa’nın gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
William the Conqueror’un İngiltere’yi fethi
William the Conqueror, 1066 yılında Norman İmparatorluğu’ndan İngiltere’yi fflt etmek için büyük bir ordu topladı. Harold Godwinson ile Hastings Savaşı’nda karşı karşıya geldi ve zafer kazanarak İngiltere tahtını ele geçirdi. Harold Godwinson’ın ölümüyle Norman fethi tamamlandı ve William, İngiltere kralı oldu. Bu fethin sonucunda, İngiltere’de büyük bir toprak yeniden düzenlemesi yapıldı.
William fethi sırasında, İngiliz direnişiyle karşılaştı ve birçok savaşı kazanmak zorunda kaldı. Norman İmparatorluğu’nun desteğiyle, William İngiltere’yi kontrol altına aldı ve yeni bir yönetim sistemi kurdu. Kraliyet topraklarının yeniden dağıtılması, soyluların ve kilisenin güçlerinin artmasıyla sonuçlandı.
- William’ın fethi, İngiltere tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.
- Norman hakimiyeti altında, İngiltere’nin yönetim yapısı büyük ölçüde değişti.
- William the Conqueror’un fethi, İngiltere ve Avrupa’nın geleceğini şekillendiren bir olaydır.
William’ın İngiltere’yi fethi, Orta Çağ Avrupa’sının siyasi ve sosyal yapıları üzerinde derin bir etki yaptı ve İngiltere tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Orta Çağ ve İngiliz Monarşisi
Orta Çağ, 5. ve 15. yüzyıllar arasında Avrupa’da yaşanan dönemi ifade eder. Bu dönemde İngiliz monarşisi de büyük bir etkiye sahipti. İngiltere, Norman istilası sonucunda 1066’da bir monarşi haline geldi ve Norman soyluları ülkeyi yönetmeye başladı.
İngiliz kralları, sıklıkla güçlerini genişletmeye çalışırken soylular ve kilise ile çatışma içinde olmuşlardır. Magna Carta belgesi (1215), kralın yetkilerini sınırlayan ve İngiltere’de anayasal monarşi yolunu açan önemli bir adımdı.
- Orta Çağ boyunca, İngiliz monarşisi savaşlar, entrikalar ve taht kavgaları ile dolu olmuştur.
- Yüzyıllar boyunca, monarşi gücünü artırmaya ve krallık sınırlarını genişletmeye çalışmıştır.
- İngiliz kralları arasında bazen başarılı bazen başarısız hükümdarlar olmuştur.
Orta Çağ boyunca İngiliz monarşisi Avrupa’nın diğer krallıkları ile karmaşık ilişkiler içinde olmuştur. Fransa, İskoçya ve İspanya gibi ülkelerle savaşlar ve ittifaklar İngiliz krallarının dış politikalarını belirlemiştir.
Modern İngiltere ve Parlament Sistemi
Modern İngiltere, dünyada en eski parlamento sistemine sahip ülkelerden biridir. İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası olmak üzere iki meclisten oluşmaktadır.
Avam Kamarası, doğrudan seçilen milletvekillerinden oluşurken, Lordlar Kamarası ise soylular, din adamları ve yaşam boyu atanmış üyelerden oluşmaktadır. Parlamento, yasama yetkisine sahip olup yasaları oluşturmak, değiştirmek ve iptal etmek gibi görevleri yerine getirir.
İngiltere’de parlamento sistemine geçiş süreci oldukça karmaşıktı ve zamanla evrim geçirdi. Günümüzde parlamento, monarşinin sembolik bir rolü olduğu anayasal bir düzenleme ile yönetilmektedir.
- İngiliz Parlamentosu’nun tarihi kökenleri çok eskilere dayanmaktadır.
- Parlamento, hükümetin ve muhalefetin politikalarını tartışma ve denetleme yetkisine sahiptir.
Modern İngiltere’de parlamento sistemi, demokratik bir yapıya sahip olup halkın temsilini ön planda tutmaktadır. Parlamento, ülkenin geleceği ve yönetimi üzerinde büyük etkiye sahiptir ve demokratik değerleri korumak adına önemli bir role sahiptir.
Bu konu İngiltere’yi kim kurdu? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için İngiltere’nin Ilk Başkenti Neresidir? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.